O anlarda ayaklarımızın altından yer kayar ve ellerimiz boş bir çabayla göğe doğru kalkarken, sahip olduğumuz halde pek farkına varmadığımız şeylere yapışırız içgüdüyle. Hiç haberimiz olmadan içimizde yaşayan atalarımızın tüm tecrübelerinin, biriktirdikleri tüm alışkanlıkların gözlerimizin önüne serildiğini görürüz. Belki de orada, bir çıkış, bir çıkış başlangıcı, karanlıkların içinde, çok uzaklarda gerçekliğine inanılmayacak kadar zayıf ve belirsiz ışıklı bir nokta vardı. Ama böylesi anlarda selamete ulaşmak için, insan bir iğne deliğinden bile geçebilir.